Aramak, bulmak!

“Önce şunu belirtmek yerinde olur ‘benim hayatım’ roman değildir.Baştan başa şiirdir benim hayatım, şiirdir ve aşktır..” diyor Ümit Yaşar işte bu yüzden,onun güzel sözlerinin anısına,en sevdiğim insanın, “Sahibini arayan mektuplar” eseri ile giriş yapıyorum bu güzel dünyaya bu gün…
Çünkü her bir canlının hayattaki amacıdır bu,sahibini bulmak.
Aradığını bulmak, hayallerini bulmak, hayatını bulmak,
Bir kedinin amacı, bir ahtapotun, bir kaplanın, bir bitkinin bile bazen, çoğunlukla bir insanın…
Şiir gibi hayatı olsun ister herkes, gece gibi derin, gündüz gibi canlı.
Eh,birde yanına bir hayat ortağı buldu mu, yenir mi o şiir tadından?
İstanbul’un kalabalığından, İzmir’in dinginliğine, tersiyle yüzüyle seni kabul edebilecek,
Seni çekip çevirebilecek biri varsa sırtını dayadığın, bu dünyanın yükü vız gelmez mi yaradılana?
Eh eskiler demiş bize dinlemek düşer, “Kolay mıdır bir anda vazgeçip gitmek,
yoksa gitmekten vazgeçip,sevmek mi gerek?”
Sevdikçe güzelleşir insan, ruhunun sahibini buldukça büyür,
Büyüdükçe canlanır, canlandıkça etrafına hayat katar,
Öyleyse, sahibini arayan herkese benden bir şiir,
Huzurlarınızda melankolik söz ustası Ümit Yaşar Oğuzcan ;
”En güzel beraberlik seninle olmak diyorum, nasıl en korkunç yalnızlık sensiz olmaksa…
Biraz önce buradaydın. Aradan geçen zaman henüz kokunu bile dağıtamadı.
Oturduğun koltukta ağırlığının izi duruyor.
Dokunduğun her yerde sıcaklığın var, baktığın her şey de aydınlığın.
 
Gittin mi? Ben şimdi yalnız mıyım? 
Duvarlar üzerime yıkılıyor, yüzümde parçalanıyor aynalar, resim çerçeveleri.
Tarifi mümkün olmayan bir boşluk içindeyim.
Gözlerim kapıda, belki yine gelirsin diyorum.
Uzaktan ayak sesleri geliyor.
Sen değilsin gelen biliyorum,ama yine de bir ümit var içimde vazgeçemediğim…

*18.Mektup  ”
Naz Çağla
Bu yazıyı paylaşmak ister misin?