Sözcüklerle değil ama duyarlılıkla, yani sözcüklerin bir altında bulunan yaşamda, konuşmanın bir nebze de olsa mümkün olduğuna inanıyorum. Yani anlamanın...
Kendi başınalığında anlıyor insan, kalabalıklarda pamuk şeker gibi eriyen mutlulukları olduğunu. Sürgün edilmiş huzurunu ve coşkusunu tüm ihtişamıyla çağırıyor yeniden....
Beni tanıyanlar, küçüklüğümü bilenler ile bir araya geldiğimizde konuşulan ve bana dair hatırlanan en baskın özelliğimdi yaramazlığım. Anlata anlata bitiremezler....
Hiç kendinizi, sizin olduğuna inanmadığınız bir gerçekliğin içinde buldunuz mu? Asla bu olmaz, benim doğama aykırı dediğiniz bir gerçekliği yaşadınız...