Dönerse senindir

Dönerse Senindir

Biraz geç olsa da sonunda Dönerse Senindir’e gidebildim. Filmin fragmanını ilk izlediğimde güzel ve eğlenceli bir proje olduğunu düşünmüştüm. Nitekim filmi izlediğimde de yanılmadığımı anladım. Konuya kısaca değineyim. Selin (Yasemin Kay Allen) ve Mehmet (Murat Boz) ilişkilerini sonlandırırlar. Mehmet, bundan pişmanlık duyar ve ayrılık sonrası depresyonuna girer. Bütün güzel anılarını kafasında canlandırarak vakit geçirmeye başlar. Bir gün karşısına Defne (İrem Sak) çıkar ve ona Selin’i geri kazanmak konusunda yardımcı olmaya başlar. Bu zorlu ve çaba gerektiren bir süreçtir fakat zafere gidilen yolda çekilen çile kutsaldır!

Film sürprizlerle dolu, hem eğlenceli hem de duygusal bir iş. “Romantik komedi” kategorisinin hakkını verdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Senaristler Gizem Elçi ve Oğulcan Türe ayrıca tebrikleri hak ediyorlar. Filmde o kadar güzel göndermeler var ki, şimdi heyecanı kaçırmamak için söylemeyeceğim elbette ama emin olun ki bu konuda her şey çok güzel olmuş. Senarist olmak isteyen biri olarak izlediğim filmlerde en çok dikkat ettiğim şey genellikle senaryo oluyor. Bu film de son izlediğim filmler arasında en güzel senaryo örnekleri arasında yerini alıyor. İzleyiciyi doyuran filmler vardır ya hani, beni doyurduğunu söyleyebilirim. Yönetmen Erol Özlevi de yönettiği işlerde daha önce de yaptığı gibi senaryoyu eline alıp kendi dokunuşlarıyla güzel bir şekilde perdeye yansıtıyor. Oyuncu seçimi de çok başarılı olmuş. Hani birinden biri farklı olsa bu güzel uyum bozulabilirmiş diyebilirim. Her karakter çok iyi yansıtılmış fakat ben çocuk oyuncu Taha Sönmezışık’a ayrıca alkış istiyorum! Başarılı ablalarının, abilerinin ve de Serhat Özcan gibi usta bir isimin yanında hiç sırıtmadan kendini izlettiriyor hatta bazı sahnelerin kahramanı da bizzat kendisi oluyor.

döner

Filmin içeriğine geri dönüş yaparsam; izleyiciyi sıkmadan ilerliyor. Giriş kısmından filme dahil olabiliyoruz ve bunda zorlanmıyoruz. Ayrılık sonrasında yaşanan o depresyonu başından ayrılık geçen herkes severek ve bazen kendisini de hatırlayarak izleyecek, en azından ben öyle izledim (Ben öyle izlediysem herkes öyle izleyecek, diyerek tarihin ilk diktatör film yorumunu yazsam mı ki), siz de öyle düşünürsünüz sanırım. Mehmet’in arkadaşı Kurt (Uraz Kaygılaroğlu) gibi bir dostunuz varsa bazı kısımlar ayrıca eğlenceli gelecektir. Arda (Burak Sevinç) gibi bir rakibiniz olduysa da biraz hüzünlenebilirsiniz tabi. Filmin en güzel sahnelerinden biri de Defne karakterinin hikayeye dahil oluş sahnesi. Sonrasında da yapılan planlar, o planların hayal edilişi ve sonrasında gerçeğe dönüştürme çabaları da çok eğlenceli olmuş. Duygusal sahnelere değinirsem biraz heyecan kaçacak, o yüzden o kısımları pas geçiyorum. Filmin şarkıları ve fon müzikleri güzeldi. Filmin kendisiyle aynı adı taşıyan şarkısının sözleri ise birçok şeyi anlatıyor.

Film vizyonda, izlememiş olanlar için halen sinemada yakalama şansı var. Romantik komedi severlere filmi kaçırmamalarını öneririm. Ayrıca kamera önünde boy gösteren oyuncu ekibine de, kamera arkasında emek veren her çalışana da emeğinize sağlık diyorum.

Bu arada, “Filmde hiç mi olumsuz bir şey yok” diyebilirsiniz fakat şahsen ben olumsuz bir şey görmedim. Olumlu bir beklentiyle gittim. Beklentim karşılanarak çıktım. Romantik komedi türüne ve ülkemizde bu türdeki işlere bakarak filme notum “on üstünden on”.

 

Oğuzhan GÜRGEN

Bu yazıyı paylaşmak ister misin?