Kadının Toplumdaki Yeri: Feminist Terapi Nedir?

Feminizm; kadınların politik, sosyal ve ekonomik alanlarda erkeklerle eşit haklarının olduğunu savunan akımdır. Feminist terapi ise; toplumsal temelli modern terapi olarak görülür ve daha çok kadınların ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmiştir.

Feminizm; kadınların politik, sosyal ve ekonomik alanlarda erkeklerle eşit haklarının olduğunu savunan akımdır. Feminist terapi ise; toplumsal temelli modern terapi olarak görülür ve daha çok kadınların ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmiştir. Tedavinin ortaya çıkış amacı feminizm işbirliği ve toplum tarafından kadına biçilen geleneksel role karşı çıkmak olsa da bu yaklaşım sadece kadınların problemlerine odaklanmaz. Aynı zamanda sosyo-politik ve kültürel anlamda bireylere etki etmeyi ve toplumda sosyal değişim yapmayı amaçlamaktadırlar (Uçar ve diğerleri, 2016).

Feminist Terapinin Doğuşu
Feminist terapinin tek bir kurucusunun olmadığı, 1960’lı yıllarda ortaya çıkan feminizm akımının etkisiyle birçok feminist terapi sağlayan klinikler açıldığı düşünülse de feminizme ve feminist terapiye en büyük katkısı olan kişi Karen Horney’dir. Horney (1924), Freud’un Elektra kompleksine (Freud’a göre, kız çocuğunun penisinin olmamasından duyduğu kıskançlık ile kendisine, annesine öfke beslemesi ve bu sebeple babasına karşı ensest bir ilgi geliştireceği düşüncesi) karşı Womb Envy teorisini (erkeğin rahminin olmamasından ve doğum yapma yetisinden eksik olmasından dolayı kıskançlık geliştireceği düşüncesi) ileri sürmüştür. Freud’a karşı çıkan ilk kadın terapist olmakla birlikte, Freud’un bu kuramının cinsiyetçi ve kadınları aşağılayan bir yaklaşım olduğunu dile getirmiştir.

Feminist Terapinin Kuramsal Yaklaşımı
Geleneksel terapilerin aksine, Feminist Terapi hastanın kendi gücünün, kendi otoritesinin, kendi haklarının farkına varması, bu farkındalığın artırılması ve eşitlikçi bir yaşam için kurulmuştur. Bu sebeple kadın değer sistemi, cinsiyet, ırk, etnik köken, çeşitlilik, sosyo-kültürel çevre ve sosyo-politik faktörler içinde kadının rolünün anlaşılmasını amaçlar, kadınların potansiyel güçlerini göstermeleri için sosyal bağlamda yardım eder. Gilbert’e göre (1980) bu kuram için 4 temel prensipten söz edilebilir. Bunlar;

Kişisel olan politiktir. (Bireysel değişim sosyal değişimle ilişkilidir.)
Terapistle veya başka bir insanla kurulan ilişki eşitlik temelli olmalıdır.
Kadınların bakış açıları değerlidir.
Kadını güçlendirmek önemlidir.
Gilbert’e göre (1980), bütün danışanlara uzman bir şekilde yaklaşılmalı ve eşitlikçi bir terapide başarılı olabilmek için terapist danışana örnek olmalıdır.

Vaka Analizi Örneği ve Feminist Kuramın Diğer Kuramlara Olan Eleştirisi
Bornova Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’ne mevcut sorunlarından ve uygulanan tedavilerin faydasızlığından başvuran A. kişisi 45 yaşında, kadın, öğretmen, bekâr ve tek başına yaşamaktadır. Mevcut şikâyetleri; mutsuzluk, baş dönmesi, karşıdan karşıya geçerken tedirginlik hissi, aşırı titizlik, kalabalık içerisinde kaybolmaktan korkma, merdivenleri çıkarken düşecek hissine kapılma, toplu-taşıma araçlarıyla semt dışına çıkamama, kıyafeti düzgün olmayan erkeklerin yanından geçerken saldırıya maruz kalmaktan korkma, çöp kutularının yanından geçerken tedirgin olmadır (Pehlivan, 2015).

Vaka Geçmişi
Maddi olarak zorlu bir çocukluk geçirmiş, babasının annesine psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığına çok küçük yaşlarda tanık olmuştur. Aynı şekilde ilerleyen yıllarda babası kendisine de bu tarz davranışlarda bulunmuş, karşı cinsten biriyle konuştuğunu dahi görse hakaretler ederek ona suçlamalarda bulunmuştur. Babasının bu baskıcı tutumu onu, babasının ona söylediği her şeyin aksini yapmaya yöneltmiş, karşı cinsten kişilerle görüşme sıklığını arttırmıştır. Görüştüğü kişilerden biri tarafından cinsel istismara uğramış fakat korkudan kimseye söyleyememiştir. Bunun üstüne rastgele yaşadığı cinsel ilişkiler ve annesi ile babasının art arda vefat etmesi A. kişisini psikolojik olarak yıpratmıştır. Babasının vefat etmesiyle davranışlarının referans kaynağını kaybeden A. kendisine iyi bir şekilde davranan teyzesinin yanında içe dönük ve sakin bir hayat yaşamaya başlamıştır. Onu görüşmeye getiren şikâyetleri o yıllarda başlamış ve artarak devam etmiştir (Pehlivan, 2015).

Vaka Analizinde Feminist Kuramın Ana Yaklaşımlara Eleştirisi
A. kişisi için değerlendirme yapan birçok kuram feminist kuram tarafından eleştirilmiştir.

* Biyomedikal Yaklaşıma Eleştiri
kişinin sorunlarını değerlendiren bir psikiyatrist A. kişisi için depresyon ve anksiyete bozukluğu tanısını koymuş, ilaç tedavisine başlamıştır. Türkiye’de birçok insana uygulanan geleneksel tedavi yöntemlerinden biri olan medikal tedavi, feminist terapi kuramına göre ayrımcılık, kadına yönelik şiddet, toplumsal baskı gibi hastalığın ana kaynağı olan sebepler göz ardı edilerek sebep biyolojik temele dayandırılmıştır (Pehlivan, 2015).

* Psikanalitik Yaklaşıma Eleştiri
Psikanalitik kuram kadınların cinsel istismardan dolayı yaşadıkları sorunları Elektra kompleksine bağlar. Bu kurama göre, Elektra Kompleksinden kaynaklanan cinsel fanteziler sonucu kişi hayal ettiği fantezinin gerçek olduğunu sanar. Diğer bir deyişle, A. kişisinin sahip olduğu problemlerin sebebi çocukluk sürecinde maruz kaldığı cinsiyetçi tutum ve şiddet değil kendi iç dinamikleridir ve yaşadıklarının bir kısmı hayal ürünüdür (Pehlivan, 2015).

* Bilişsel-Davranışsal Yaklaşıma Eleştiri
Bilişsel-Davranışsal Yaklaşıma göre, bireylerde ortaya çıkan sorunların sebebi yanlış bilişsel düşünceden veya hatalı öğrenme süreçlerinden kaynaklanır. Farklı bir öğrenme süreciyle veya düşünme sistemiyle sorunlu davranışın ortadan kalkacağı savunulur. Yani A. kişisinin maruz kaldığı şiddetten dolayı kendisinde ‘Dünya tehlikeli bir yer’ , ‘Karşı cinse güvenemem’ gibi otomatik olumsuz düşünceler oluşmuştur. Bu düşüncelerin sistematik duyarsızlaştırma (korkulan nesneyle adım adım yüzleşmesi) gibi yöntemlerle değiştirileceğini savunurlar. Feminist kuramın bu kurama eleştirisi ise hastalığa yol açan ataerkilliğe dair bir açıklamada bulunulmaması, bu durumun normal olarak kabul edilip kadını alıştırmaya çalışması yönündedir (Pehlivan, 2015).

Vakanın Feminist Yaklaşım İle İncelenmesi
Feminist Yaklaşıma göre A. kişisinin yaşadığı problemlerin temelinde ailesi tarafından sunulan cinsiyetçi tavırların, kadına biçilen toplumsal rolün büyük payı vardır. Eğer kişinin bu temel sebepleri fark etmesi sağlanırsa kendisine yüklediği suçluluk ve değersizlik hissinden kurtulup güçlü yanlarını keşfetmeye, kendisi için yeni adımlar atmaya başlayacaktır (Pehlivan, 2015). Feminist terapistlerin danışanlarının genelde kadın olmasına rağmen, erkekler ve çocuklar da bu terapiden faydalanabilmektedirler. Çünkü aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerine karşı bireyleri bilinçlendirmeye çalışan feminist terapi, birçok problemi ‘Erkekler Ağlamaz’ gibi yanlış düşüncelerin ürünü olarak görmektedir.

Kaynakça: Pehlivan, H.(2015). Kadınlara Sunulan Psikolojik Yardım Hizmetlerine Feminist Terapi Perspektifinden Eleştirel Bir Bakış. Fe Dergi.7, no. 2 (2015), 95-104. Uçar, S. ve diğerleri. (2016). Turkish Counselors’ Perspectives toward Feminist Therapy. Procedia-Social and Behavioral Sciences.217 ( 2016 ) 1176 – 1184.

Bu yazıyı paylaşmak ister misin?